NEDEN
Endişe, korku ve benzeri duygular
Sarar etrafını
Sıkar zincirlerle bağlanmış uzuvlarını
Korkunç bir karın ağrısı etkisi altına alır seni
Bozar sinirlerini
Sakinliğini korumaya çalışırsın
Hızlanır kalbin, tek bir sözle
Görünür o görünmez zincirlerin
Alnından akan terler
Dehşet verici bir korku
Normalleri aşan bir adrenalin
Tir tir titreyen ellerin
İçten içe bir merak duygusu
El koyar başka bütün düşüncelere
Zorlar seni bunu düşünmeye
Korkutur seni içten içe
Milyonlarca bahane içinden bir tanesi
Kurtarabilecek inandırabilecek seni
Doğru olduğuna düşündüklerinin..
Şüpheye düşeceksin
İhtimaller ve olasılıklar çukurunda
Düşüneceksin arayacaksın bir çare
Düşündükçe belli edecek kendini o da
Beyaz perdelerin arkasında gizlenen endişe
Kalbin hızlandıkça hızlanır, durduramazsın
Zincirler gittikçe sıkılaşır, parçalar derini
Acıtır canını hiç olmadığı kadar
Kurtaramazsın kendini
Ne bu zincirlerden, ne de bu çukurdan
Kaygı alır götürür seni bir yolculuğa
Ummadığın sonuçlar biner üst üste
Ezilir o küçük aciz bedenin
Tüm bu yüklerin altında
Boğazın düğümlenir
Titreyen sesinin yerini alır sessizliğin
Tereddüt edersin, istemezsin..
Daha da şiddetlenir karın ağrın
Karnına saplanan binbir bıçak
“Geçmişin kapanmayan yaraları”
Kusamadığın duyguların
Yiyip bitirir seni
Ta ki sen pes edene, kabullenene kadar
Korku özür dileyince geçecek türden merhametli bir duygu değildir
Zalimdir, acımasızdır
Ne kadar denersen dene
Çizebildiğin kadar çiz yeni yollar
Kalacak bu izler, geçmeyecek hiçbir zaman
Saklamaya çalıştığın duyguların çıkacak ortaya
Büyük bir kalabalığın ortasında
Çırılçıplak kalacaksın
Yalanlardan ördüğün elbisen kaybolacak
Terleyen ellerin soğuyacak
Buz gibi olacak
Beyhude çabaların sonuç bulmayacak
En küçük hatanda
Bitecek bu oyun
Kapanacak perde
Çatlayacak maskelerin
Saklayamayacaksın yüzünü
Kendini kabul ettirebilmenin uğuruna
Yalanlar dolduracak maskendeki çatlakları
Bitmeyecek bu sonsuz oyun
Sen doğruyu seçmedikçe…