Mehmet Akif Ersoy'a Mektup
Sevgili Mehmet Akif;
Bugün yağmur yağdı toprağa. Tenime çarpan her bir damla yaşadığımı hissettirirken şükrettim Allah’a. Dökülen onca kan, verilen onca savaş… Hepsi sadece bu vatan uğrunaydı. Benim bu topraklarda rahatça adım atabilmemin nedeniydi kazanılmış bu zafer.
Islanmış toprak kokusunun yanında şehitlerimizin kanının kokusu geldi burnuma. Yanından geçtiğimde neşeyle pembe çiçeklerini sallayan o ağacın altında bile bir şehit can vermişti belki de. Yazdığın marşın dizelerini içimden defalarca okudum. Bastığın yerleri toprak diyerek geçme, tanı/ Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı…
Bir ağacın altına oturup her karışı kanla sulanmış vatanımızın o güzel kokusunu içime çektim. Aklıma geldikçe evladını hiç düşünmeden kurşun yağmurunun altına yollayan Anadolu kadınları ve merhum kahramanlar, yağmurun saklamasını umdum gözyaşlarımı. Keşke, dedim. Bir kez sadece bir kez görebilseydim ülkemizdeki o dayanışma ve vatanseverlik ruhunu, yüce marşımızın yazarını, seni.
Binlerce kez selam olsun sana İstiklal Marşı’mızın gönüllerde yaşayan ölümsüz yazarı. Bize emanet ettiğin İstiklal Marşı’mız coşkuyla okunmaya devam edecek ki tüm dünya duysun nice zorluklarla elde edilen utkumuzu.
Ey sevgili Mehmet Akif, gözün arkada kalmasın sakın! Sen emin ol biz bu vatanı yüceltmeye hazırız. Şanlı tarihimizi asla unutmayacak olan Türk halkı, şehitlerini saygıyla anmaya devam edecektir. Rengi şafaktan bile al, göklerde parlayan ak yıldızlı bayrağıma ant içerim ki kalbimizden dolup taşan bir gururla ebediyen dudaklarımızdan dökülecek kelimeler: “Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak…”
Saygılarımla bir Türk genci